Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gülen yapılanmasına ilişkin açılan çatı davada verilen mahkûmiyet kararları ile ilgili temyiz incelemesini tamamladı. Yargıtay, bu kapsamda, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında cezaevinde olan Hidayet Karaca’nın arasında bulunduğu tutuklu 4 sanığa “anayasayı ihlale teşebbüs” suçundan verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarını bozdu. Kararda, sanıkların darbe girişimi sırasında cezaevinde olduklarına işaret edilerek, darbe girişimine yönelik herhangi bir eylemlerinin tespit edilemediği, icrai davranışlarının mevcut olmadığı ifade edildi. Ancak Yargıtay, sanıkların üst sınırdan silahlı terör örgütü yöneticisi olmak suçundan cezalandırılmasını istedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişiminden bir ay önce Gülen yapılanması ana örgütlenmesine ilişkin, arasında Fethullah Gülen’in bulunduğu 75 sanık hakkında iddianame düzenlemişti. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 67 sanığın firari olduğu, bir sanığın yargılama sırasında öldüğü davada 2018 yılında kararını açıklamıştı.
Eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski AKP Milletvekili İlhan İşbilen, eski Zaman Gazetesi İmtiyaz Sahibi Alaeddin Kaya ve Fethullah Gülen’in kuzeni Kazim Avcı, bu kapsamda anayasayı ihlale teşebbüs suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Bu sanıklar aynı zamanda; “suç gelirini aklamak” suçundan 10 yıl 8’er ay, “dini inanç ve duyguları istismar suretiyle dolandırıcılık” suçundan 6 yıl 8’er ay olmak üzere toplamda 17 yıl 4’er ay hapis cezasına mahkûm edilmişti.
Dilaver Azim, Ali Çelik ve Abdülkadir Aksoy’ ise silahlı terör örgütü üyeliğinden 10,5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. İstinafın da onadığı mahkûmiyet kararları, Yargıtay’a taşındı.
Yargıtay’dan bozma kararı
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Hidayet Karaca’nın aralarında bulunduğu 4 sanığa verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının 28 Haziran’da bozulmasına karar verdi.
Kararda bu sanıkların, Gülen yapılanmasının örgütsel faaliyet kapsamında gerçekleştirdiği anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçuna ilişkin planlama, hazırlık ve icra organizasyonunda yer aldıklarının kanıtlanamadığı belirtildi.
Darbe girişimi ile sanıkların eylemleri arasında illiyet bağının bulunduğunu kabule yasal imkân bulunmadığı ifade edilen kararda, darbe girişiminden haberdar olsalar dahi darbe girişimine yönelik icrai davranışlarının mevcut olmadığı öne sürüldü. Sanıkların darbe girişimi sırasında cezaevinde olduklarına işaret edilen kararda, darbe girişimine yönelik herhangi bir eylemlerinin tespit edilemediği ifade edildi.
Kararda, bu nedenle sanıkların anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan sorumlu tutulamayacakları savunuldu.
Örgüt yöneticiliğinden ceza istendi
Yargıtay, “Gülen’e doğrudan bağlı olarak faaliyet yürüten 4 sanığın eylemlerinin silahlı terör örgütü yönetme suçunu oluşturacağını” belirterek, bu konuda üst sınırdan ceza verilmesini istedi. Kararda, bu kapsamda sanıklardan Kaya’nın örgütün üst istişare heyetinde ve medya yapılanmasında, Karaca’nın medya yapılanmasını yönetenler arasında, İlhan İşbilen’in bir dönem Erzurum İl İmamı olduğu, sonrasında medya yapılanmasını yönettiği, Kazim Avcı’nın ise Milli Eğitim yapılanması ve sonrasında irşat heyetinde yer aldığı anlatıldı.
Öte yandan kararda, sanıkların dolandırıcılık ve kara para aklama suçundan da sorumlu tutulamayacakları gerekçesiyle bu suçlardan verilen hapis cezaları bozuldu.
Bu karardan sonra Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, 4 sanıklı ilgili yargılamayı yeniden yapacak. Karara uyulursa sanıklara üst sınırdan örgüt yöneticiliğinden ceza verilebilecek. Mahkeme karara direnirse son kararı Yargıtay Ceza Genel Kurulu verecek.