Suriyeli Hansa Memmura üniversitede okuduğu 2011 yılında Tartus’un Baniyas ilçesinde tutuklanarak 45 gün hapis yattı. Biri 4 aylık, diğeri 1.5 yaşında iki oğlu vardı. Cezaevinden tahliye edilirken üniversitede rejim adına casusluk yapması istendi. Ama o reddetti. Bunun üzerine eşi Muhannet Mısri, Hansa’dan çocukları kendisine bırakmasını ve Türkiye’ye gitmesini istedi. Hansa’nın kaçmasının ertesi günü evlerini Suriye istihbaratı bastı. Hansa’yı bulamayınca eşini çocuklarla tehdit ettiler. Muhannet Mısri de çocuklarıyla Lübnan’ın başkenti Beyrut’a kaçtı. Aile, Türkiye’de buluşmaya karar verdi. Mısri, 4 aylık oğlu Muhammet Zait’i Cezayir’e götürüp, akrabalarına bıraktı. Diğer oğluyla birlikte Türkiye’ye geldi. Hansa da İdlip üzerinden Türkiye’ye giriş yaptı.
EŞİ SURİYE’DE ÖLDÜ
Hürriyet’ten Fatma Aksu’nun haberine göre, çift Hatay’da bir ev kiraladı ancak hiç eşyaları yoktu. Muhannet Mısri bir kaç parça eşya alabilmek için yeniden Suriye’ye döndü ancak bir bombardıman sırasında hayatını kaybetti. Hansa 1.5 yaşındaki oğlu ile Türkiye’de bir başına kaldı. Küçük oğlu Muhammed Zait’in kaldığı akrabaları da hiç tanımıyordu. Hayatını beş yıl tek başına sürdüren Hansa, 2016 yılında aynı mahallede oturduğu Mustafa Önal’la tanıştı ve evlendi. Mustafa Önal ile Hansa’nın iki çocukları dünyaya geldi. Hansa’nın yeni eşinden tek bir isteği vardı: Cezayir’de kalan oğlu Muhammed Zait’i Türkiye’ye getirmesi. Yıllarca iz süren çift sonunda küçük çocuğun kaldığı adresi buldu. Muhammed Zait Cezayir’in Akdeniz kıyısındaki Mostaganem kentinde yaşıyordu ve Cezayir kimliği taşıyordu. Hansa ve eşi hemen Cezayir’e gitti.
SAATLERCE AĞLADILAR
Hansa tam 10 yıl sonra oğluna sarıldı, gerçek annesi olduğunu söyledi. Muhammed Zait başta gerçeği kabul edemese de Türkiye’deki kardeşleriyle telefonla konuştu ve annesiyle birlikte Türkiye’ye gelmek istediğini söyledi. Anne oğul birbirlerine sarılıp saatlerce ağladı. Kavuşmalarının ilk gecesi de koyun koyuna uyudu.