Halkların Demokratik Partisi (HDP) Küme Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç, HDP Bayan Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran ile çok sayıda milletvekilli, Meclis Başkanlığı önüne yürüyüş gerçekleştirdi. HDP’liler, milletvekilleri Habip Eksik ve Sait Dede’nin Yüksekova’da polis saldırısına uğramasına rağmen Meclis Lideri Mustafa Şentop’un sessiz kalmasına reaksiyon gösterdi.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre HDP’liler, Iğdır Milletvekilleri Eksik’in ayağı kırık ve sedyede olan fotoğrafları ile polislerin vekilleri yerlere attığı fotoğraflardan oluşan dövizleri taşıdı. Yürüyüş sonunda Şentop’un makamı önünde açıklama yapıldı. Açıklamayı takip eden gazeteciler, polis tarafından uzaklaştırıldı.
HDP Küme Başkanvekili Saruhan Oluç, burada yaptığı açıklamada, “Ağır hücum sonucunda Habip Eksik bacağının 3 yerinden kırıkla ameliyat oldu ve şu anda hastanede yatıyor. Bugüne kadar Meclis Başkanı’nın rastgele bir açıklama, kınama yaptığını duymadık. Bu kadar gün geçmesine karşın Meclis’teki bir milletvekiline yönelik kolluğun ağır saldırısının kınanmaması aslında Meclis Lideri’nin bu saldırıyı zımnen onayladığı manasına geliyor. Bu kabul edilebilir bir şey değildir” tabirlerini kullandı.
‘MECLİS LİDERİ HÜCUMUN ARKASINDA’
Meclis Lideri Şentop’un sessizliğine reaksiyon gösteren Oluç, şunları söyledi: “Bir Meclis Lideri tarafsız ise, şayet bütün partilere eşit aralıkta ise, o vakit bir milletvekiline hangi partiden olursa olsun, yapılan akın karşısında sesini yükseltmesi ve milletvekilinin hakkını savunması gerekiyor. Fakat Meclis Lideri bugüne kadar sessiz kalarak, dün randevu istememize karşın bize randevu vermeyerek, bu atağın ardında olduğuna dair güçlü işaretler vermektedir. Biz kendisinden açıklama bekliyoruz. Şayet bu atağın ardında değilse, şayet milletvekiline yapılan saldırıyı hem dokunulmazlık açısından hem insanlık açısından kınıyorsa bunu duymak istiyoruz. Her hususta açıklama yapan Meclis Lideri, nasıl olur bir milletvekili hastanelik haline getirilir, bacağı kırılır, darp edilir fakat susar. Milletvekilleri demokratik haklarını, anayasal haklarını kullanarak açıklama yaparlar. Bunun önünde bir mahzur yoktur. Bunu engellemek temel itibariyle hatadır.”
‘İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NDAN MI ÇEKİNİYORSUNUZ?’
“Yaptıkları açıklamada şayet rastgele bir cürüm ögesi varsa, esasen savcılar haklı haksız yere yüzlerce fezleke düzenlemektedirler. Kolluk saldırısı ne demektir?” diye soran Oluç, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Saldırıya karşı kınama yapmamak ne demektir? Çok açık tavır bekliyoruz. Meclis Lideri, bu Meclis’teki bütün vekillerin prestijini savunacak mı savunmayacak mı? Bunu görmek istiyoruz. Artık pahalı basın işçileri mevzu çok önemli. Bir milletvekilinin ölmesini mi bekleyeceksiniz? Bir milletvekilinin katledilmesini mi bekleyeceksiniz? Milletvekillerinin topluca darp edilmesini mi bekleyeceksiniz? Niçin kolluğun; İçişleri Bakanlığı’nın bu işlediği kabahatlere yanıtını vermiyorsunuz. İçişleri Bakanlığı’ndan mı çekiniyorsunuz?
‘HAKKARİ VALİSİ, SİZE PALAVRA SÇYLEME EĞİTİMİ Mİ VERİYORLAR?’
Hakkari Valisi utanmadan, sıkılmadan bir açıklama yapıyor ve diyor ki; algı operasyonu yapıyorlar. Neymiş, milletvekili kendini yere atmış. Milletvekili kendini yer atmış, üç yerinden bacağı kırılmış ve ameliyatlık olmuş. Hakkari Valisi, size palavra söyleme eğitimi mi veriyorlar. Siz dezenformasyon eğitimi mi alıyorsunuz? Ne algı operasyonu, sizin yaptığını algı operasyonudur. Gösterin imajları, çıkartın kayıtları. Elinizdeki polis manzaralarını MOBESE manzaralarını. Zerre kadar cüretiniz varsa gösterin imgeleri. Nasıl 10-15 kişi milletvekilimizi üzerine çullanmış, kolluk güçleri tekmelerle bacağını kırmış. Algı operasyonuymuş. Hakkari Valisi, tabi ki bu türlü oluyor. Başındaki kim kabahat işleri bakanı Süleyman Soylu.
SOYLU’YA KARŞILIK: AYNAYA BAK
Kim mafyayla iltisaklı ve irtibatlı? İçişleri Bakanı Soylu. Bütün uyuşturucu baronlarıyla, cürüm işlemiş olanlarla, yolsuzluk yapmış olanlarla, yurt dışına kaçırılmış mafya başkanlarıyla ortak albümü olan bir içişleri bakanından kelam ediyoruz. Ona buna hakaret edeceğine, sen evvel bir aynaya bak. Bugün Eş Genel Liderimize ve milletvekillerine hakaret etmiş yine. Aynaya bak. Bütün hata işleyenlerle ortak fotoğraf albümü olan Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en berbat içişleri bakanısınız. Artık bu içişleri bakanı, ayak kırma buyruğunu verdi. Bu içişleri bakanı hukuk tanımaz, demokrasi tanımaz. O buyruğu verdi, Yüksekova’daki emniyet de ilçe emniyet müdürü de o talimatı yerine getirdi. En aşağıdan üste yanlışsız cürüm zinciri oluşmuş durumda, bu kabul edilir mi? Kabul edilemez.
‘DEMOKRASİYİ AĞZINA ALACAK EN SON KİŞİ’
Şimdi bu İçişleri Bakanı diyor ki; ‘demokrasi istismarı yaptırmayız’. Sen ne demokrasisinden anlıyorsun? Demokrasi ve hukuk laflarını ağzına en son alabilecek kişi sensin. Ne demokrasi bilirsin ne hukukun üstünlüğünü bilirsin ne insan hak ve özgürlükleri bilirsin ne anayasa bilirsin ne memleketler arası mukaveleleri bilirsin. Hiçbir şey bilmez, hiçbirini tanımazsın. Evvel yap sonra hukuk dersin. Sen bu türlü bir içişleri bakanısın.
‘PLANLI BİR SALDIRI’
Çok net olarak bir kere daha söylüyoruz. Hakkari’de Yüksekova’da olan iş şuurlu planlı yapılmıştır. Oradaki bütün yurttaşlar ve kameralar uzaklaştırıldıktan sonra kolluk güçleri vekillerimizi darp etmek üzere üzerlerine çullanmışlardır. Planlı ve şuurludur. Emniyet amiri taarruz buyruğunu vermiştir. Vekillerimiz kulaklarıyla duymuşlardır. Müzakere edilirken saldırmışlardır. Yere düşen vekillerimizi tekmelemişlerdir. Olay bu kadar açık ve net. Bütün siyasi partilerden bu hususta hal bekliyoruz.
‘MUHALEFETE ÇAĞRI’
Daha önce de milletvekillerimize yönelik çeşitli akınlar yapıldı. Bu en uç noktasıdır. Sonra hiçbir siyasi parti bizim milletvekillerimize emniyet saldırıyor, hakaret ediyor diye konuşmasın. Bize saldırıldığında sesini çıkarmayanlar kendi vekillerine laf söylendiğinde susmak zorunda kalırlar. Zerre kadar demokratik siyasete hürmetiniz varsa bu yapılanları kabul etmeyecekseniz. Bunu bir kere daha muhalefet partilerine hatırlatıyoruz. İktidar partisine de hatırlatıyoruz. İktidar partisi de milletvekillerinin prestijini korumak zorundadır. Bütün bunları aslında yüz yüze konuşarak Meclis Lideri Şentop’a anlatmak isterdik ancak fırsatımız olmadı. Birinci fırsatta bunları bir defa daha anlatacağız. Hal beklediğimizi buradan bir sefer daha ilan ediyoruz. Sessiz kalmayın. Konuşmak zorunda kaldığınız gün çok daha acı bir şey olmuş olabilir. Ve siz geç kalmış olursunuz. Bunu bir defa daha hatırlatıyoruz. Artık Habip Eksik vekilimizin bacağının kırıldığı fotoğrafları, polislerin hücum anının fotoğraflarını Meclis Başkanlığının kapısına bırakıyoruz. Tahminen görüp iki üç cümle etmek ister diye.”
Yapılan açıklamanın akabinde HDP’li vekiller, ellerinde taşıdıkları dövizleri Meclis Başkanlığı’nın önüne bıraktı. HDP’liler ayrılır ayrılmaz Meclis’te misyonlu polisler, fotoğrafları topladı. (HABER MERKEZİ)