Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yargıda yeni bir döneme giriş sinyalini verdi.
Adalet Akademisi’nde düzenlenen Mesleki Uygulama Yarışması ödül törenine katılan Bakan Bozdağ, derece alan hakim ve savcı adaylarına ödüllerini verdi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yargıda yapay zekanın kullanımı hususunda çalışmalar yapıldığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Yapay zekayı yargıda kullanmaya ciddi çalışmalar yürütüyoruz”
“Yapay zekayı yargıda kullanma konusunda kararlı adımlar atıyor ve bu konuda bakanlık olarak ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Dünyada öncü olan ve en önce teknolojiyi yargının hizmetine sunan, milletimizin beklentilerine cevap veren bir hale getirme konusunda kararlıyız.”
“İnancımıza före hükmetmek yasalarımızın bize emri”
Hakim ve savcıların her alanda adil, tarafsız, dürüst olarak Anayasa, kanun, hukuka uygun vicdani kanaatleri ile hakkı tespit edip, gerçek sahibine teslim etmekle görevli olduklarını belirten Bakan Bozdağ, “Bizim inancımıza göre adalet ve adaletle hükmetmek hem Yüce Allah’ın hem kültürümüzün hem medeniyetimizin hem de Anayasa ve yasalarımızın bize emridir. Biz hayatımız boyunca bu emirlere uygun hareket ederek milletimize, devletimize ve adalet gibi yüce bir değere hizmet etmekle vazifelenmiş insanlarız” dedi.
“Türkiye’nin yargısı trollere bağlı değildir”
Hakim ve savcı adaylarına, verilen kararlarda gerekçelerin açık ve anlaşılır şekilde yazılmasının önemini de anlatan Bakan Bozdağ şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye’nin yargısı, hakim ve savcılarımızın hükmü ve kararı neye bağlıdır? Anayasa, kanun, hukuk buna bağlı vicdani kanaate bağlıdır. Sosyal medyaya, trollere birtakım taraftarlıklara göre ahkam kesenlere bağlı değildir. Eğer herhangi bir hakim ve savcı sosyal medyada hakimlik yapanlara, savcılık yapanlara, avukatlık yapanlara, ahkam kesenlere boyun eğerse, boyun eğdiği gün adaleti ayağının altına almış olur. Bunu yapmamak lazım.
“Yanlış karar verdiysek, yeri geldiğinde düzeltmek boynumuzun vazifesi”
Onlar adalete bakacak. Onlar sizin kararlarınıza bakacak. Onlar sizi anlamaya çalışacak. Ha yanlış bir karar verdiniz, eleştirildi. Elbette ondan biz de ders çıkaracağız, siz de ders çıkaracaksınız. Yanlış karar verdiysek, yanlışı yeri geldiğinde düzeltmek de elbette bizim boynumuzun vazifesidir. İlk dereceden çıktı, istinaf düzeltir, oradan çıktı, Yargıtay düzeltir, düzeltme mekanizmaları kendi içinde vardır.”
“Hakim ve savcımız 25 binlere yaklaşacaktır”
Hakim, savcı ve yardımcı personel eğitimlerine büyük önem verdiklerini aktaran Bakan Bozdağ, alandaki istihdamın artmasının da yargısal süreçleri hızlandırdığını kaydetti.
Bozdağ, “Şu anda yaklaşık 23 bin hakim ve savcımız kürsüde görev yapıyorlar. İnşallah sizlerin katılımıyla bu sayı 24 bini geçecek, 25 binlere yaklaşacaktır. Bu fevkalade önemli bir kıymettir. Bizim adalete hizmet eden hakim ve savcılarımızın sayısının artması, hakim ve savcı başına düşen dosya sayısının azalması, vatandaşlarımızın hak arama süreçlerinde bekledikleri adil kararların kısa sürede ortaya çıkması bakımından son derece önem arz etmektedir. O yüzden biz hakim ve savcı sayılarımızı artırmak konusunda attığımız adımları Avrupa standartlarının üzerine taşıma konusunda kararlıyız.
“Mahkemelerimizin sayısını ciddi oranda artırdık”
Bundan sonra da atacağımız adımlar olduğunu buradan ifade etmek isterim. Mahkemelerimizin sayısını da ciddi oranda artıran adımları attık. 2002’de 3 bin 500 civarında olan Türkiye’deki mahkeme sayıları şu anda 8 binlere dayanmış durumdadır. Yargıyı hızlandırmak, adaletin gecikmesini önlemek, adaletin zamanında tecellisini temin etmek bakımından bunların son derece kıymetli olduğunun altını bir kez daha çizmek isterim” diye konuştu.
“Yeterli zabıt katibi yoktu”
Birçok kurumla entegrasyonlu çalışan Ulusal Yargı Ağı Projesi’nin (UYAP) önemini de anlatan Bakan Bozdağ, yardımcı personel sayısının da büyük ölçüde arttırıldığını ve teknik imkanların geliştirildiğini kaydeden Bakan Bozdağ, “Zabıt katibi yeterince olmadığı için savcılarımız, hakimlerimiz adli işlemlerini yaparken nöbetleşe zabıt katibi kullanır, avukatlar da zabıt katibi boşalsın da bizim mahkemedeki duruşmaya katılsın diye öbür mahkemenin bitmesini beklerdi. Yeteri kadar bu ülkenin adliyelerinde zabıt katibi maalesef yoktu. Ama şu anda yeteri kadar her mahkemede zabıt katibimiz olduğu gibi diğer yardımcı personelimiz de bulunmakta. Bütün bunlar da yargılama süreçlerini hızlandıran, adaletin gecikmesini önleyen adımlardan bir başkası olmuştur” dedi.
“Yapay zeka yargıda hakim ve savcılarımıza yardımcı olacak”
Yargıda yapay zekanın kullanılması hususunda da çalışmalar yapıldığını anlatan Bakan Bozdağ, “Şimdi yapay zekayı da bu alanda kullanma konusunda kararlı adımlar atıyor ve bu konuda bakanlık olarak ciddi çalışmalar yürüttüğümüzü buradan bir kez daha kamuoyuna bildirmek isteriz. Önümüzdeki zaman dilimi içinde yapay zekanın yargıda hakim ve savcılarımıza yardımcı olmak üzere kullanılması hususunda. Ne gibi adımlar atarız. Bu teknolojiyi nasıl kullanırız ve bunu Anayasa ve yasalarımıza uygun bir biçimde hakim ve savcılarımızın hizmetine nasıl sunarız? Bununla ilgili de ciddi çalışmalar yürüttüğümüzü buradan ifade etmek isterim.” diye konuştu.
“İstinaf yargılamayı kısaltan önemli bir fonskiyonu hayata geçirdi”
2016 yılından bu yana hizmet veren İstinaf Mahkemelerinin işleyişiyle ilgili de bilgi aktaran Bakan Bozdağ, “İstinafları biz tarihi bir adım olarak faaliyete geçirdik. Bazı algılar var, o algıların yanlışlığını burada ifade etmek isterim. Ne derseniz bazı çevreler Türkiye’de istinaf faaliyete geçti Yargıtay ile ilk derece mahkemeleri arasına yeni bir yargı kondu dolayısıyla davalar istinaf yüzünden uzuyor uzatılıyor şeklinde yersiz ve haksız bir eleştiri yapıyorlar. İstinaf yargılamayı uzatan değil, aksine yargılamayı kısaltan çok önemli bir fonksiyonu hayata geçirdi ve ortaya çıkan rakamlara baktığımız zaman istinafın yargılamayı nasıl hızlandırdığı çok net bir şekilde ortadadır.
“Katkıyı görmemek haksızlığın altına imza atmaktır”
Rakamları bilmeden, sonuçları görmeden sadece ‘Temyiz mahkemesiyle ilk derece mahkemesi arasında istinafı koydular. İşte bir yeni bir şey koyunca bu işi uzadı’ demek amiyane tabirle istinafın yargımıza, adalet hizmetlerine sunduğu katkıyı görmemek çok büyük bir haksızlığın altına imza atmaktır. İstinaf yargılama süreçlerinin uzatan değil, yargılama süreçlerini kısaltan bir fonksiyonu ortaya koyduğu sonuçlar itibariyle kurulduğu günden beri 20 Temmuz 2016’dan bugüne kadar icra etmiştir, icra etmeye de devam etmektedir” diye konuştu.