İzmir’in Konak ilçesinde sokakta elektrik akımına kapılan 2 kişinin hayatını kaybetmesine ait haklarında dava açılan 13’ü tutuklu 42 sanıktan 41’inin savunmaları tamamlandı.
AA’nın haberine nazaran, İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ikinci duruşmada, tutuklular ile kimi tutuksuz sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları salonda hazır bulundu. Kimi tutuksuz sanıklar ise Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.
Mahkeme başkanı, öncelikle ilk duruşmada kelam alamayan 20 sanığı dinleyeceklerini söyledi.
‘ARIZA GRUPLARI BANA BAĞLI DEĞİL’
Tutuksuz sanık Gdz Elektrik Metropol Bölge Müdürü Ali Arcan, 2023’ten beri müdür olarak misyon yaptığını belirtti.
Sahada arıza faaliyetlerini yürüten grupların, sanayi elektrik lisesi yahut ön lisans elektrik kısmı mezunları olduğunu anlatan Arcan, “Ekipler alanda en az 2 kişi çalışırlar. 1 kişinin müdahale hakkı yok. Bana bağlı olan takımların beni bilgilendirme zaruriliği da yok. Bu olaydan da bilgim yok. Bu olayla ilgili hiçbir sorumluluğum yok. Arıza grupları bana bağlı değil” dedi.
‘ORTADA MAĞDURİYET VAR LAKİN İZSU’NUN KUSURU YOK’
Eski İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu’nun avukatı da müvekkilinin memur olduğunu ve sanık olarak sözünün alınamayacağını öne sürerek, belgenin ayrılmasını talep etti.
Duruşma savcısı, başsavcılık olarak soruşturmanın kapalılığa alınmasına gerek olmadığını belirterek, talebin reddedilmesini istedi. Mahkeme heyeti avukatın talebini reddetti.
Sonrasında SEGBİS ile savunma yapan Köseoğlu, hayatını yitiren Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın da İzmir’in de bunları hak etmediğini söyledi.
Bilirkişi raporuna istinaden savunma yaptığını kaydeden Köseoğlu, şöyle konuştu:
“Ortada mağduriyet var ancak ben bu işte İZSU’nun kusuru olmadığını söylüyorum. Eksper raporunun birçok konusunda kusur var. Olayda olağan ki hatalı var. Orada bizim çalışma yapan arkadaşlarımız kabloya ziyan vermiş olsalardı çok daha büyük sonuçlara yol açardı. Günde yüzlerce bu türlü çalışma yapılıyor. Bu işte imalat yanlışı yok. ‘Boruya ziyan verdi’ deniliyor lakin arkadaşlarımız 2 ızgara ortasındaki boruya dokunmadan yerinde kalması kaydıyla işi yaptılar. Çalışan arkadaşlarımızın imalatta kusuru yok. İZSU Genel Müdürünün misyonu yönetme yetkisi var ve bunu bakanlık verir. Aile mağdurdur, hüzünlüdür. Biz de bu işte anılmaktan mağduruz. Polis eşliğinde İzmir’e getirildim. 45 santimde olması gereken kablo 22 santimde çıkıyor.”
‘ARKADAŞLARIMIN HATASIZ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM’
İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan’a söz verildiği sırada avukatı müvekkilinin Genel Müdür hasebiyle memur olması sebebiyle sanık olamayacağını ileri sürerek, savunma yapılamayacağını söyledi. Avukat, müvekkilinin sanık sıfatından çıkarılmasını talep etti.
Yeniden kelam alan tez makamı, başsavcılık olarak tüm sanıkların yargılamalarında “durma kararı” verilemeyeceği görüşünü paylaştıklarını bildirdi. Mahkeme heyeti Erdoğan’ın avukatının taleplerini reddetti.
Bunun üzerine Erdoğan, imalatların yapıldığı tarihlerde idari bir vazifesi olmadığını söyledi. Erdoğan, “Yargılama için tüm isimleri şahsen biz kendimiz verdik ve yargılamaya yardımcı olduk. Tutuklu olan arkadaşlarımın da hatasız olduğunu düşünüyorum” sözlerini kullandı.
Savunmasını yapan Gdz Elektrik Planlama Teknoloji Yöneticisi Necati Ergin, 2021’den itibaren vazifede olduğunu söyledi.
Ergin, kendisine bağlı ünitelerin alanda bir vazifesi olmadığını, olayda bir kusurlarının bulunmadığını savundu.
İZSU Genel Müdür Yardımcısı Serdar Sadi de asıl sorunun elektrik kaçağı olduğunu planlamalarında bir eksiklik bulunmadığını öne sürdü.
Gdz Elektrik Genel Müdürü Uğur Yüksel ise kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmedi.
Duruşma bugün (14 Kasım) şahit tabirleriyle devam edecek.
Ne olmuştu?
İzmir’in Konak ilçesindeki Alsancak semtinde 12 Temmuz’da sağanakta yolun karşısına geçmeye çalışırken su birikintisine basıp akıma kapılan Özge Ceren Deniz (23) ile onu kurtarmaya çalışan İnanç Öktemay (44) hayatını yitirmişti.
Bilirkişi raporunda su birikintisi yakınındaki mazgalda Gdz Elektrik firmasının kabloları kâfi derinliğe gömmediği, İZSU’nun da mazgal üretimi sırasında kabloları yüzeye yaklaştırdığı ve iki kurum ortasında kâfi uyumun bulunmamasının olayın yaşanmasında tesirli olduğu belirtilmişti.
Soruşturma kapsamında birinci etapta haklarında gözaltı kararı verilen 48 kuşkulu yakalanmış, bunlardan 13’ü tutuklanmış, 6’sının evrakı ayrılmıştı.
İddianamede 42 şüphelinin “bilinçli taksirle birden fazla kişinin vefatına neden olma” hatasından 22,5’ar yıla kadar hapsi isteniyor.
(ANADOLU AJANSI)