Avukat Tokdemir, Türk fantastik edebiyatının gelişmesine katkı sağlayan öncü müelliflerden biri olarak öne çıkıyor. Gözyaşı Mührü, batı kökenli mitoloji ve adalet anlayışını Türk fikir yapısıyla süzerek okuyuculara sunuyor. Bu özelliğiyle öbür fantastik yapıtlardan ayrılıyor. Avukat Ahmet Tokdemir, Türk fikir yapısını batı kökenli adalet anlayışıyla birleştirdiği yapıtını Türkiye’deki karanlık fantezi edebiyatının birincilerinden biri haline getirdi.
Mayıs ayında çıkan 432 sayfalık Gözyaşı Mührü her ne kadar fantastik bir kozmosta geçiyor olsa da insan tabiatı, adalet kavramı, toplumsal eşitsizlik, İlah ve mezhepsel ayrışmalar üzere son derece gerçek ve gündelik hayatın bir modülü olan mevzuları sade bir biçimde ele alıp okuyucu farklı bir dünyaya götürürken gerçeklerden de koparmıyor. Bu sebeple eser genel fantastik edebiyat hayranlarına hem de genel okuyucu kitlesine hitap ediyor.
GÖZYAŞI MÜHRÜ TANITIM YAZISI
“Gece ve gündüzlerin aylarca sürdüğü Milyr Krallığı’nda yüzlerce yıldır süregelen sistem, karanlık bir yaratığın diyara musallat olmasıyla sarsılmak üzeredir. Bu uzun gecelerde insanlık, yeraltı kentlerine ve şatolara kapanmış, şer ve hastalıklara karşı kendini muhafazaya çalışmaktadır. Balyos’un yazgısı bir karanlık baskınıyla büsbütün değişmiştir. Bu baskına şahsen şahit olan Balyos, yüzlerce yıldır diyarı korumuş Güneş Şövalyeleri’nin bir modülü olmaya hak kazanmıştır. Lakin bu asil kurumun bir kesimi olmadan evvel şiddetli imtihanları muvaffakiyetle tamamlaması gerekmektedir. Bu
süreçte Balyos, her şeyin göründüğü üzere olmadığını keşfedip diyarın büyük bir tehdit altında olduğunu fark edecek, kendini aydınlık ve karanlığın kadim gayretinin tam ortasında bulacaktır. Karanlık, dağın altındaki kente çökerken, Umut ışıkları teker teker sönerken, Bir gözyaşı dökülüyor, Baht tekrar mühürleniyor…”