Dünya’nın gözü 24 Şubat’tan beri Ukrayna’dan gelen haberlerde.
Putin buyruğu ile başlayan savaş aylardır devam ederken Almanya’dan flaş bir atak geldi.
Almanya Başbakanı Scholz, AB’nin bağımsız güçlü bir askeri güce sahip olmasını da gündeme getirdi.
Scholz, AB üyelerinin daima birlikte ortak silah ve savunma materyali almasını, 2025 yılına kadar bir ‘hızlı hücum birliği’ oluşturulmasını ve Avrupa Silahlı Kuvvetleri için bir AB karargâhı belirlenmesini de önerdi.
‘Biz kendimizden emin bir biçimde birlik içinde Avrupai savunma uğraşlarımızı ileri taşımalıyız’ diyen Scholz, göç siyasetinde yaşanan görüş ayrılıklarının da giderilmesini istedi.
AB’DE ESASLI ISLAHAT ÇAĞRISI
Scholz ayrıyeten Avrupa Birliği’nin (AB) kapılarının yeni üyelere açılması için esaslı bir ıslahatın kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Avrupa Toplumsal Demokrat Partileri’nin (PES) Berlin’de düzenlenen kongresinde konuşan Alman Başbakan, birliğin aday ülkelere verdiği kelamı yerine getirmesi gerektiğini vurgularken, yeni üyelerin alınması için de esaslı bir ıslahata gidilmesinin koşul olduğunu söyledi.
Ukrayna ve Moldova’yı AB yolunda destekleyeceklerini belirten Scholz, ‘Gürcistan ve Batı Baklan ülkeleri üzere bu iki ülke de özgür Avrupa’ya aittir. Aday ülkelere yıllar evvel verilen kelamlar artık yerine getirilmelidir. Natürel aday ülkeler de gereken kriterleri yerine getirmeliler’ dedi.
Şu anda 27 üyeli AB’nin nüfusunun 450 milyon olduğunu hatırlatan Scholz, üye sayısının 30, 36’ya çıkmasıyla 500 milyondan fazla özgür ve eşit haklara sahip insanıyla birlik içindeki AB’nin dünyadaki gücünün artacağına dikkati çekti.
Az nüfuslu AB ülkelerinin telaşlarının hiçbir vakit göz gerisi edilmemesi gerektiğini belirten Scholz, bilhassa dış siyaset ve vergi siyasetlerinde kararların oy birliği yerine kademeli olarak mutlak çoğunlukla alınması istikametindeki teklifini de yineledi.
Scholz, ‘Şu anda olduğu üzere gelecekte de her ülkenin talepleri dikkate alınmalıdır. Aksi bir tavır Avrupai kanıya ihanet olur. Şayet gayemiz jeopolitik bir Avrupa ise mutlak çoğunluk kararı egemenlik için bir kayıp değil, kazançtır’ dedi.