Çavuşoğlu, 13. Büyükelçiler Konferansı kapsamında Cumhurbaşkanlığı İrtibat Lideri Fahrettin Altun’un büyükelçilere hitap ettiği oturumda konuştu.
İletişim açısından çok kritik bir periyotta olduklarını kaydeden Çavuşoğlu, toplumsal medya üzere çağdaş bağlantı araçlarının başlangıçta umulduğu üzere bilgiye erişimin yaygınlaşması ve kolaylaşması sonucunu doğurmadığını lisana getirdi.
Çavuşoğlu, “Tersine, post-truth yani hakikat ötesi denilen, algının olguyu öncelediği bir fenomenle karşı karşıyayız. Dezenformasyon ve bilgi kirliliği hayatın bir gerçeği oldu.” değerlendirmesini yaptı.
Dezenformasyon ve bilgi kirliliğinin ana akım basını da daha fazla esir aldığını ve Türkiye’nin sık sık olumsuz kampanyalara maruz kaldığını söz eden Çavuşoğlu, terörle gayretten 1915 olaylarına, Karabağ savaşından Rusya-Ukrayna savaşına kadar Türkiye’nin karalama kampanyalarının gayesi olduğunu kaydetti.
Çavuşoğlu, “Bu manada irtibat tahminen diplomasinin de en değerli boyutu. Bu nedenle İrtibat Başkanlığımızın yürüttüğü strateji çerçevesinde, Bakanlığımız ve öbür paydaşlarımızın ortaya koyduğu bağlantı çalışmaları çok değerli.” dedi.
İletişim Başkanlığı Dışişleri Bakanlığının diplomasideki en kıymetli paydaşlarından
Diplomasinin çok katmanlı ve çok paydaşlı olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, İrtibat Başkanlığının da Dışişleri Bakanlığının diplomasideki en kıymetli paydaşlardan olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, İrtibat Başkanlığının yanı sıra TRT ve Anadolu Ajansı (AA) ile de yakın iş birliği içinde çalıştıklarına işaret ederek bilhassa Antalya Diplomasi Forumunda (ADF) örnek iş birliği yaptıklarını belirtti.
Bakan Çavuşoğlu, İrtibat Başkanlığıyla ayrıyeten Türk Devletleri Teşkilatının (TDT) medya çalışmaları, Afrika Medya Tepesi, Memleketler arası Stratejik İrtibat Doruğu, Birleşmiş Milletler (BM) ıslahatı konusunda etkinlikler ile kamu diplomasisi faaliyetleri ve Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Merkezi (CİMER) müracaatları dahil birçok alanda yakın iş birliği yaptıklarını hatırlattı.
“Türkiye” markasının güçlendirilmesi maksadı için de birlikte çalıştıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, “Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemizin isminin yabancı lisanlarda ‘Türkiye’ olarak kullanılması teşebbüsü değerli bir adım oldu. Bu hususta tüm yurt dışı temsilciliklerimizle birlikte ağır mesai harcamaya devam edeceğiz.” dedi.
Büyükelçiler, kamu diplomasisini faal kullanmaya çalışıyor
Çavuşoğlu, Bağlantı Başkanlığıyla iş birliklerinin gelecek devir de devam edeceğini söyledi.
Hakikat ötesi devrin tesirlerini Türk dış siyasetinin da hissettiğini kaydeden Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Ülkemizin birtakım tarihi ve sosyokültürel ön yargılarla gaye tahtasına konduğu coğrafyalarda bu daha da besbelli. Büyükelçilerimiz, kısıtlı maddi imkanlarla, işçiyle toplumsal medyayı ve kamu diplomasisini faal biçimde kullanmaya çalışıyor. Hz. Mevlana’nın ‘söylediklerin karşındakinin anladığı kadardır’ kelamından yola çıkarak kendimizi nasıl daha yeterli anlatabiliriz diye birlikte düşünüyoruz.”