Muğla ile Aydın sonlarında yer alan ve “Latmos” olarak bilinen 8 bin yıllık kaya fotoğraflarının bulunduğu Beş Parmak Dağları’nın gölgesindeki Bafa Gölü, doğal hoşluğu, biyolojik çeşitliliği ve etrafındaki tarihi kalıntılarıyla milletlerarası kıymete sahip sulak alanlar ortasında yer alıyor.
Havzasında 261 kuş, 22 sürüngen ve 19 göğüslü tipe de mesken sahipliği yapan Bafa Gölü, ortalarında flamingoların da bulunduğu kuşağı tehlike altında olan birçok kuş çeşidine üreme ve kışlama ortamı sağlıyor.
Ege Bölgesi’nin en büyük doğal gölü olan Bafa’da, bu yıl yaşanan kuraklık nedeniyle sular 30 metre civarında çekildi.
İç kısımlarında hala flamingo ve öbür kuş cinslerinin beslendiği görülen Bafa Gölü’nün tekrar eski günlerine dönmesini bekleyen bölge sakinleri kuraklıktan kaygı ediyor.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) İnşaat Mühendisliği Kısmı Su Kaynakları Ana Bilim Kısmı Lideri Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, antik çağda Latmos Körfezi olarak anılan Bafa Gölü’nün su düzeyinin, giren ve çıkan akıma bağlı olarak değiştiğini söyledi.
Bafa Gölü’nü besleyen Büyük Menderes’in getirdiği kirleticiler nedeniyle vakit zaman kirlilik yaşandığını belirten Özçelik, “Son yıllarda Bafa Gölü kuraklık nedeniyle epey güç devirler yaşıyor. Bu her yıl gitgide artıyor. Aslında kuraklık büyük Menderes Havzası’nın tamamında kelam konusu. Bölgedeki barajlarda da su düzeyleri gerilemiş durumda.” dedi.
Göle giren suyun azalmasıyla buradaki su düzeyi ve oksijen ölçüsünün da azaldığını vurgulayan Özçelik, bununla birlikte göldeki lokal kirleticilerin olduğu küçük ırmakların ağzında da ağır kirlenme görüldüğünü kaydetti.
‘SU TAHSİSİ VE SU İDARESİNİ HAVZA BAZINDA YAPMAMIZ GEREKİYOR’
Yaşananların göldeki balık cinsleri başta olmak üzere göçmen kuşlar ve başka canlı ömrünü da etkilediğine dikkati çeken Özçelik, şöyle konuştu:
“Bizim burada su tahsisi ve su idaresini havza bazında yapmamız gerekiyor. Bu, yalnızca gölün kendisi için değil bu bölgenin doğal ve kültürel hoşluklarının de korunması için hayli değerli. Yaz aylarında yağış azlığı nedeniyle Büyük Menderes Havzası’nda da önemli manada akış eksikliği kelam konusu. Bu noktada sanayi tesisleri ve tarım alanlarından dönen atık sularda konsantrasyon artıyor ve kirlilik ağırlaşmış oluyor. Bu kirlilik ağırlaşması ve suyun azalması göle giren suyun ölçüsünü da azaltıyor. Bu nedenle su kaynakları idaresi, göle giren su bütçesinin ve su kalitesinin denetim edilmesi ve göl etrafındaki kirleticilerin denetim altına alınması epeyce değerli.”
Ekim ayıyla kurak periyodun sonuna geldiklerini ve yeni su yılına girdiklerini söz eden Özçelik, kış yağışlarının gelmesiyle bir arada göle giren su ölçüsünde da önemli manada artış yaşanacağını, bu sayede gölün kendisini toparlamasını beklediklerini kelamlarına ekledi.