Trabzonspor Teknik Yöneticisi Şenol Güneş, Beşiktaş maçının akabinde Uğurcan Çakır ile tartıştığı haberlerinin akabinde basın toplantısı düzenledi.
Güneş, Uğurcan Çakır ile ortalarında sorun olduğu savlarının gerçeği yansıtmadığını açıkladı.
Şenol Güneş’in açıklamalarından satı başları şu biçimde;
“Sonuçlar olumsuz olduğu için sıkıntı bir periyottan geçiyoruz. Sevdası büyük olanın imtihanı büyük olur.”
“Dün olduğu üzere bugün de işimizi düzgün, samimi biçimde yapmaya çalışıyoruz. Kendimizin, kulübün, topluluğun prestijini temsil ediyoruz. Vakit zaman sapla samanı karıştıran, palavra söyleyen, içi dışı bir olmayan, iftira atan, dedikodu yapanlara da karşılık vermek zorundayız. İster istemez bir algı oluşuyor.”
“Allah, kalbinde kötülük olanlara müsaade vermesin. Kolay beşerler iftira atar, dürüstler daima sabreder.”
“PES ETMEK YOK, BU DURUMU AŞACAĞIZ”
“Umutlu olduğumuzu daima söyledik lakin keyifli olduğumuzu söyleyemeyiz. Asıl işimiz hem kendimizi hem bu işi yapanları hem Trabzonspor’u sevenleri keyifli etmektir. Neyi nasıl yaptığımızı da biliyoruz. Sevgimizi kirletmeden, itimadımızı kaybetmeden yola devam edeceğiz. Zorlukları aşacak yetenekli oyuncularımız var. Teslim olmak bu grubun genlerinde yoktur. Yeni bir yapılanma oldu ister istemez, dönem başı 13, ortada 4 oyuncu aldık. Yeni yapılanan takımla, el ele vererek, çalışarak başarılı olacağız. Sıkıntılı oyuncumuz yok. Taraftar daima yanımızda oldu, onların istediği sonuçları veremedik. Lider ve idare maddi manevi takviye oluyor lakin onların da beklentisine karşılık veremedik. Kaosumuz da yok. Bu grubu yarıştırmak, başarılı olmak gayemiz. Takımımızı genişlettik, kaliteyi yükselttik. Bu grubun, taraftarın gurur duyacağı grup olmasını hedefliyoruz. Maksat Avrupa kupaları. Yarışan ve başarılı bir Trabzonspor’dur maksat gelecek sene. Altyapıdan da oyuncu çıkarmak zorundayız. Yeni sistem için hazırlık yapılıyor. Tesisleri, tertibi olmayan, mahalle ortasından çıkardığımız oyuncularla başarılı bir Trabzonspor ortaya çıktı. Tesisler daha sonra daha hoş hale getirildi. Tertibi yapan, kulübün yapısal halini oluşturan bir hale getirdiğimiz vakit hem yetiştireceğimiz hem dışarıdan gelen oyuncular Türkiye’de ve milletlerarası alanda başarılı bir grup olacağız. Alanda olumlu sonuçlar olmayınca yıkıma dönüşebilir. Pes etmek yok, bu durumu aşacağız.”
“Son maçla ilgili aksilikler vardı. Bu hem oyuncu hem sonuç olarak. Tartışmanın bu boyutunu hürmetle karşılarım. Beklentiler, tercihler olur, tartışılır. Bizim de oyun başında 10-15 dakika tatmin etmedi, makûs başladık, daha sonra denetimi aldık, golden sonra daha da sakindik. Rakibin baştaki 1-2 durumu vardı, sonra durumu yoktu birinci yarıda. Skor olarak birinci yarı sonucu, bizim için olumsuz değildi, 1-0’la bitirdik. İkinci yarı daha güzel olacağını beklerken orta alanda top tutamadık, dağınık kaldık, rakibe uzak kaldık, bu da 1-1’e getirdi. Değişiklik esnasında 2-1 oldu, oyuna daha olumlu döndük lakin sonucu alamadık. Sonucu alamayınca tartışmalar olağan. Beklenen sonuç, Trabzonspor’un herkesi her yerde yenebilmesidir.”
“DEPLASMAN FOBİSİ OLUŞTU”
“Deplasman fobisi oluştu. 11 deplasmanın 6’sında yenilgi, çok fazla, olağan değil. Çok kolay kaybettik maçları, bu son maç da dahil. Alırken zorlanarak alıyoruz, kaybederken kolay kaybediyoruz.”
“KİM OLURSA YAPARIM”
“Eleştiriler geldi. Bir kısmı, attığımız gole sevinemediğim ile ilgili… Ben bir hocayım, 20 sene oyunculuk yaptım, 38 sene antrenörlük yaptım. Beşerler nasıl bir dünyadaysa beşerler, o denli bakıyorlar. O denli bakmak istiyorlar herhalde, o denli görüyorlar. Benim takılacağım bir mevzu değil. Kamuoyunda o denli bir algı gelişti ki, Beşiktaş’ta çalıştığım için oradan vurgulanıyor. Küfürle ilgili de vurgu yapıyorlar. Beşiktaş’ta düzgün günlerim oldu, orada da tenkitler oldu. Orada da Trabzonspor maçlarında buna misal telaffuzlar oldu. Ben açık açık söyledim. Taraftar küfür ediyorsa benim taraftarım da olsa, imali da biliyorsunuz, bunu hakikat bulmam, şiddetle kınarım, kim olursa olsun.”
“(Küfürle ilgili) Lider ve kulüp, gerekli yanıtı çok kısa lakin manalı ve büyük bir biçimde verdi, ‘efendilik de bir tavırdır’. O kadar… Bizim bir yanlışımız yok, niçin bizim üzerimizde kalıyor.yuncularıma hakemle, seyirciyle, rakiple işiniz yok diyorum. Bu hususta da eleştiriliyorum. Başka kadroların hocalarına bakın, hakemlere neler yapıyorlar, hakemler ağızlarını açmıyorlar.”
HAKEMLER İÇİN AÇIKLAMA
“3-4 sene bu türlü devam edecek hakemler, onları kendi hallerine bırakmak lazım.”
“KÜFÜRLERİN TAHLİLİ VAR”
“Seyircilerin küfürlerinin de tahlili var. Küfrü, hastalıklı insan kabul eder. Tahlil arıyorsak kolayı var, talimata bakın. Bir karşılaşmada, provokasyon yapmayan oyuncuya daima… Ben Uğurcan’ı tebrik ediyorum, hiçbir şey yapmadan maçı bitirdi. Oyun başında kale gerisi önünde bekledim. Orada bir sorun vardı. Tüm seyirci Uğurcan’a bir şey yapıyormuş üzere, orada bir sorun vardı. Maç boyunca devam etti. Maç boyunca müdahale hakkımız yok lakin kınama hakkımız daima var. Beşiktaş topluluğundan bana telefonla ulaşanlar oldu, üzgün olduklarını, özür dilediklerini söylediler. Bunu yapan küme sıhhatsizdir. Benim taraftarım da yapsa kınarım. Tahlil, TFF’nin para cezası vermesi de değil. Irkçılık da ne yapıyorsunuz, talimatta var. Maçı tatil edebiliyorsunuz. Küfre para cezası veriyorsunuz. Kulüpler para ödüyor. O taraftar sokakta da küfrediyor. Futbol alanları, ahlak kıymetlerinin yerleri olmalı. Ahlaksızlığa yer verenler öbürleri. Susmak tahminen daha yeterli. Biz ne söyleyeceği kardeşim, kolayı var. Hakeme birinci dakikadan son dakikaya küfür etsem ceza alır mıyım, almaz mıyım! Soruyorum TFF’ye. Yalnızca para cezasıysa oyun başından itibaren birebir şeyi yapalım. Değilse ayıpsa berbatsa, hakem maçı tatil etsin. Bakalım o taraftar bir daha küfredebilir mi?”
“Uğurcan yahut benim üzerinden Trabzonsporlu değil misin, Trabzonsporlusun. Kulüp hakkını savunuyor musun savunmuyor musun! Bu nedir ya! Ayıp bir şey ya! 58 yıldır futbolun içindeyim. Yan baktın, ne oldu, bu kolay ilkel.”
“BEŞİKTAŞ’A MI SATTIM!”
“Beşiktaş’ta çalıştığım için sevinmemişim. Beşiktaş’a çalıştığım için maç mı satacağım! Ben Beşiktaş’tayken Trabzonspor’a 3-0 kaybettim, Trabzonspor’a maçı sattım! Benim bir duruşum var. Benim Trabzonspor’daki yerim muhakkak.”
“Benim futbol adamı olarak çizgim belirli. Vakit zaman beşerler anlık reaksiyon verebilir, yapmasınlar, soğuk kanlı olsunlar. Bana, ‘Trabzonsporluluğundan kuşku etmiyorum lakin…’ diye yazıyor taraftar. Kuşku sözünü kullanmak bile yanlışsız değil. Trabzonspor’un en rakibine gitsem bile işimi yaparım. Ahlak kıymeti budur. Trabzonspor’da daha da duygusalım, burada hüzünler daha fazla oluyor.”
“UĞURCAN İLE YARIŞIYORUZ”
“Uğurcan, bu maçta hiçbir şey yapmadı. Tüm aksiliklere karşın dik durdu. Trabzonspor’u, ulusal kadrosu çok âlâ temsil etti.”
“Uğurcan ile benim aramda sorun olduğu söylendi. Yanlışsız sorun var! Benden sonra ligde en fazla oynayan Türk kaleci Uğurcan’mış. Onla yarışıyoruz. Husus bu kadar. Öbür bir bahis bulun bari. Ne üzere sorun olabilir. En yakın olduğum bireylerden biri, övgümü de eleştirimi de yaparım.”