Sosyal konutların ilk etkisi istihdamda bekleniyor

Türkiye’de hükümet büyüyen emlak sorununda çareyi Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesinde görüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan projeye göre 5 yılda 500 bin sosyal konut inşa edilecek.

Proje kapsamında üretilen konutların 240 ay vade ile satılacağı açıklanırken 2+1 konutlar için 608 bin lira, 3+1 konutlar için 850 bin liralık değer biçiliyor.

‘İlk evim ilk işyerim’ isim bu proje ile sanayi alanları ve arsalar da satışa sunuluyor. Planlanan projeyle hem Toplu Konut İdaresi (TOKİ) eli ile sosyal konut üretimi gerçekleştirilecek hem de vatandaşlara satılacak ucuz imarlı arsalar ile konut üretiminin maliyeti düşürülüp piyasada bir canlılık yaratılacak ve talebe yeterli düzeyde cevap verilecek.

Projeye başvurular ise bu sabah itibari ile başladı. Saat 14.00’dan önce ‘ilk evim ilk işyerim’ projesine 225 binden fazla başvuru yapılırken toplam sayının 3 milyonu aşması bekleniyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu projenin bozulan emlak piyasasına olumlu etki yaratacağını ve Türkiye ekonomisine de büyük bir katkı sunacağını söyledi.

Peki uzmanlar ne diyor?

Hepşen: İlk etki istihdamda görülecek

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Hepşen’e göre bu projenin kısa vadede en önemli etkisi istihdam piyasasında hissedilecek. Özellikle son dönemde inşaat piyasasındaki durgunluğun vasıfsız işgücü üzerindeki olumsuz etkilerine değinen Hepşen, “Sosyal konut üretimi ile birlikte 81 ilde işgücü piyasası mutlak bir canlılık yaşayacak. Bunun etkileri kısa vadede görülecek. İstihdamın yanında inşaat sektörünün kapsayıcı etkisini hissedeceğiz. Mobilyadan beyaz eşyaya kadar 200’den fazla sektörde bir hareketlilik yaşanacak. Bu hareketlilik aydan aya konutların etap etap devreye alınması ile kendini gösterecek” diyor.

Hükümet tarafından böylesine büyük ve kapsayıcı bir sosyal konut projesinin devreye alınmasının ana nedeni ise emlak piyasasındaki kriz ve yükselen fiyatların gittikçe daha da ulaşılamaz olması.

Hükümet, en basit haliyle bu projenin halkın konuta ulaşmasını kolaylaştıracağını ve inşaat sektörünün getireceği ekonomik canlılığın ekonomiyi olumlu etkileyeceğini düşünüyor.

Uzmanlar istihdam ve ekonomik canlılık konusunda projenin olumlu katkılarının olacağından bahsetse de vatandaşın güncel sorunu için aynı fikirde değil.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ErdoğanFotoğraf: picture-alliance/Anadolu Agency/S. Cagdas

Büyükduman: Kiralar hemen düşmeyecek

Gayrimenkul değerleme uzmanı Ahmet Büyükduman özellikle kira ücretlerinde kısa sürede bir düşüş beklemenin yersiz olduğunu anlatıyor.

Türkiye’nin yıllık 800 bin yeni konut üretimine ihtiyacı olduğunu ancak son yıllarda bu seviyelere ulaşılamadığını ve sektörün üretim anlamında artan talebe karşılık veremediğini söyleyen Büyükduman, şunları söylüyor:

“Bizim yılda 700-800 bandında yeni konut üretmemiz gerekiyor. Normal şartlarda TOKİ bunun 50-60 binlik kısmını gerçekleştiriyordu. Şimdi TOKİ, kendi payını ikiye katlıyor. Yani TOKİ yılda 120 bin civarında sosyal konut üretecek. Bu da toplam ihtiyacın sadece yüzde 15-20’lik kısmına denk geliyor. Bu anlamda kapsayıcı bir çözüm değil. Ama etki anlamında oldukça olumlu.”

Ahmet Büyükduman’a göre geriye kalan yüzde 80 kısım için görev yine özel sektöre düşüyor. Büyükduman, burada da kapsayıcı ve yeni tamamlayıcı çözümlerle özel sektörden destek beklenebileceğini anlatıyor.

Sosyal konut projelerinin tüm ülkelerde önemli olduğunu vurgulayan Hepşen de, “Bu siyaset üstü bir konu. Her ülkenin sosyal konut üretimine ihtiyacı vardır. Kira ve konut fiyatlarını belirleyen çok fazla etken var. Proje bu haliyle hızla fiyatlara etki edemez. Ancak sorunun giderilmesi için önemli bir adım. Bunu böyle değerlendirmek gerekiyor” diyor.

Projenin finansal detayları nasıl karşılanıyor?

Gayrimenkul değerleme uzmanı Ahmet Büyükduman, hem yüzde 10’luk ilk peşinatın hem de taksit tutarlarının güncel koşullarda oldukça normal olduğunu söylüyor.

Projede öngörülen aylık taksit tutarları 2 bin 280 liradan başlıyor. Uzmanlara göre taksit tutarlarının düşük tutulması da finansal açıdan olumlu.

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Hepşen’e göre finansal erişilebilirlik açısından bu projede belirlenen taksit tutarları yeterli seviyede.

Prof. Dr. Hepşen hane içindeki toplam gelire bakılarak bir hesaplama yapılması gerektiğini, bu hesaplamanın dünya genelinde böyle olduğunu hatırlatıyor. Burada da dünyaya paralel olarak taksit ücretlerinin hanenin toplam gelirinin yüzde 30’unu aşmayacak şekilde hesaplandığı belirten Hepşen, sosyal konutların finansal olarak da erişilebilir konut niteliğine büründüğünü ifade ediyor. Ancak, Hepşen bu projenin şimdilik sorunun temel kaynağı olan finansal erişilebilirlik problemine hızlı ve köklü bir çözüm getirmeyeceğini söylüyor.

Büyükduman: Projede vites yükselebilir

Sosyal konut ve arsa projesine beklenenden yoğun bir başvuru beklediğini söyleyen Ahmet Büyükduman, yüksek başvurular karşısında hükümet tarafından yeni adımlar gelebileceğini dile getiriyor. Buna göre, hükümet milyonlarca başvuru karşısında önümüzdeki yıllarda üretilmesi planlanan konutların üretimini daha öne çekebilir ve proje kapsamını genişletebilir.

Uzmanlara göre TOKİ tarafından yapılacak yeni sosyal konutların yanında proje kapsamında üretilecek imarlı arsalar da emlak piyasası için oldukça önemli. Uzmanlar vatandaşların satın aldıkları bu arsalara inşaat yapabilmesinin zamanla konut piyasasındaki sıkıntıları azaltacağına vurgu yapıyor.

Sosyal konut projesinde neler var?

*Daha önce ev sahibi olamayan dar gelirli vatandaşların konut edindirilmesi hedefleniyor.

*81 ilde 2+1 ve 3+1 şeklinde üretilecek konutlar 240 ay vade ile satılacak.

*İlk etapta 250 bin konut 100 bin imarlı arsa satışa sunulacak. Konut sayısı 5 yılda 500 bini, arsa sayısı ise 250 bini bulacak.

*En fazla konut 50 bin adet ile İstanbul’da üretilecek.

*2+1 daireler 608 bin liradan 2 bin 280 liralık aylık taksitlerle, 3+1 daireler ise 850 bin liradan 3 bin 187 liralık taksitlerle satılacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir