Yusuf Demir’in Galatasaray’a imza atmasının üzerinden tam iki hafta geçti ama tartışmalar bitmedi. Hürriyet yazarı Tahir Kum, konuyu köşesine taşırken oyuncuyla ilgili Trabzonspor detayını da aktardı.
İşte o yazı:
Ne Mata’sı, ne Mertens’i bu kadar gündemi meşgul etmedi. Yusuf aşağı, Yusuf yukarı. Üç gün öncesine kadar konu; “Türk oğlu Türk nasıl yerli statüsünde oynayamaz” şeklindeydi. Üç gündür bu defa konu “Türk oğlu Türk’ten milli takımımız neden yararlanmaz?” oldu. Ne TFF talimatlarına göre Yusuf’un Galatasaray’da Türk statüsünde oynaması mümkün, ne de FIFA talimatlarına göre Türkiye A Milli Takımı’nda oynaması…
AVUSTURYA ENGELİNİ UNUTMAYIN
Hadi diyelim çocuk, “Ben karar değiştirdim, milli takım tercihimi değiştiriyorum” dedi. FIFA’ya şöyle ettiniz, böyle ettiniz Yusuf’a FIFA’dan Türk Milli Takımı vizesini de aldınız. Olmaz da. Hadi oldu diyelim (inşallah olur), orayı halletsen de iş bitmiyor ki. ..Çünkü önünde bir de Avusturya Futbol Federasyonu engeli var. O da şu; milli futbolcularına imzalattığı taahhütname… “Avusturya Milli Takımı’nı tercih eden bir oyuncu sonradan bu kararından vazgeçerse 3 yıl boyunca başka bir milli takımda forma giyemez” diyormuş, bu taahhütname. Sanırım buna benzer bir yaptırım da FIFA’da olabilir. Sayın başkan Dursun Özbek bu konuda ilgili yerlerle temasa geçtiklerini açıkladı. Bekleyip göreceğiz. Umarım Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olunmaz.
TERİM İSTEDİ BÖYLE OLDU
Diyorlar ki; anası Türk, babası Türk, Türk oğlu Türk bir futbolcu nasıl olur da Türkiye’de yabancı statüsünde sayılır. Evet gerçekten tuhaf. Dahası Galatasaraylı dostlara göre tam bir saçmalık! İşin bir ilginç yanı da; İlgili talimatın fikir babası ve mimarının dönemin Türkiye Futbol Direktörü, Galatasaray’ın efsane ismi Fatih Terim olması! Tamam, işin bu tarafı tuhaf da; peki ya, anası Türk, babası Türk, o Türk oğlu Türk futbolcunun Türk Milli Takımı yerine başka bir milli takımı tercih etmesi tuhaf değil mi? Peki neden Yusuf Demir olayına bir de bu açıdan bakmıyoruz?
TRABZONSPOR’UN KAPISINDAN DÖNDÜ
Galatasaray Kulübü’nün ve taraftarlarının bugünlerdeki 1 numaralı gündem maddesi Yusuf Demir’i yerli statüsünde oynatabilmek. Bu konuda medyasıyla birlikte yoğun bir uğraş, çaba var. İnanın bu dört koldan baskı bende “Acaba yönetim Yusuf’u yerli statüsünde mi sanıyordu” yönünde ciddi ciddi şüpheleri uyandırmış durumda!
ERCAN KARA İLE BİRLİKTE ALINACAKTI
Her neyse… Bunun olamayacağını ilk dakikada diyenlerden biriyim. Kaldı ki, o Yusuf Demir şayet yerli statüsünde oynayabiliyor olsaydı belki de bugün Galatasaray’ın yerine Trabzonspor’un formasını giyiyor olabilirdi. Yusuf bu sebeple Trabzonspor’un kapısından dönen bir isimdir. Hem de bugün MLS’te Orlando formasını giyen Rapid Wien’den takım arkadaşı Ercan Kara ile birlikte. Her ikisi de milli takım tercihlerini Avusturya’dan yana kullanan oyuncular. Çünkü Yusuf Trabzonlu ve aynı zamanda Trabzonspor’un eski yöneticilerinden, başkan Ahmet Ağaoğlu’nun yakın dostu rahmetli Hüseyin Tütüncü’nün yeğeni.
YERLİ İZNİ ÇIKMADI
Trabzonspor’un ilgilendiği futbolculardı hem Yusuf Demir hem Ercan Kara. Ama her iki oyuncu için de yerli izni çıkmadığından rafa kaldırıldı bu transferler. Bugün Trabzonspor için Riva’da “Olmaz” diyenlerin Galatasaray için “Olur” verme şansı yoktur.
Galatasaray Başkanı Dursun Özbek: ‘Türkçe konuşamayan ama Türk statüsünde oynayanlar var’ |
FUTBOL FEDERASYONU TRİBÜNLERE OYNAR MI?
Futbolda en çok kullanılan terimlerden biridir ‘tribünlere oynamak.’ Kimse kusura bakmasın ama; bugünkü Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu için tam yerinde tespittir bu.
EN SON U15 GELİŞİM LİGİ’NDE DÜDÜK ÇALDILAR
Bunun en son örneği de; bu hafta Süper Lig’deki dört müsabakanın daha doğrusu İstanbul takımlarının müsabakalarına 4. hakem olarak kadın hakemlerin atanması. Atanamaz mı? Atanır elbet. Atanır da ama Galatasaray-Konyaspor, Fenerbahçe-Alanya, İstanbulspor-Beşiktaş ve Başakşehir-Karagümrük gibi üst düzey maçlara, son olarak U15 Gelişim Ligi’nde düdük çalmış, böyle bir atmosferi daha önce hiç teneffüs etmemiş, solumamış ve VAR uygulaması olan bir maçta hiç düdük çalmamış tecrübesiz bir hakem atanmaz. Kadın olsun erkek olsun, fark etmez.
GÖREVLERİ BASİT DEĞİLDİR
Çünkü 4. hakemin görevi sadece yedek kulübelerini kontrol etmek değildir; orta hakemin eli ayağıdır, can simididir, kenarda. Orta hakem onlardan yardım alır birçok noktada… Ama daha önemlisi orta hakemin veya yardımcı hakemlerin oyuna devam edememeleri durumunda onların yerine görev alacak kişidir 4. hakem. Peki oncacık tecrübeyle mi?
AMAÇ VE KAZANÇ NEDİR ANLATIN ÖĞRENELİM
Ortada Zorbay Küçük, Hüseyin Göçek, Bahattin Şimşek, Abdülkadir Bitigen; kenarda da onlara bir şey olursa düdüğü devralacak C klasmanı kadın hakemlerimiz. Allah korumuş Türk futbolunu. Sadece sakatlanan hakemlerimiz değil, Türk futbolu olurdu, maazallah. Fantazi yapmanın ne yeridir ne zamanı sayın arkadaşlar. Bakmayın hakem işlerinden, atamalardan sorumlu olanın MHK tarafı olduğunu. Adım gibi biliyorum bu talebin ana binadan geldiğini. Amaç nedir, kazanç nedir lütfen anlatın bilelim beyler?